Beslenme • 22 Ağustos 2017
Yazar: Müzda Irmak - Uzman Diyetisyen

ÇOCUĞUNUZA ŞEKER YERİNE KOKAİN VERİR MİYDİNİZ?

Rahatsız oldunuz değil mi başlıktan. Yani şakası bile hoş değil. Yavrusuna kokain veren var mıdır? Asla! O zaman lütfen yazımı dikkatlice okumaya devam edin.

Bundan 3 yıl önce şeker hastalığı çalışmalarını derlerken bir makale çıktı karşıma. Makalede 2007 yılında yapılmış bir çalışmadan bahsediyordu. Çalışmanın korkunç bir iddiası vardı: “Şeker kokain gibi etki gösteriyor”. Araştırma fareler üzerinde yapılmıştı, bu çalışmada deney fareleri yaptıkları iki eylem sonrası kokain veya şeker ile ödüllendiriliyorlardı. Sonuç olarak deney fareleri şeker ile yaptıkları eylemi daha sık yapmışlar ve kokain bağımlısı oldukları halde şekeri tercih etmişlerdi. Ürkütücü değil mi? Şeker kokainin önüne geçebilen bir bağımlılık etkisine sahip ama hala yasal ve bizim ülkemizde bolca kullanılan bir madde.

Biliyorum anneler çocuğunuzu şekerle beslemezsiniz, herkes biliyordur şekerin dikkat edilmesi gereken bir şey olduğunu.

Ama farkında mısınız; o çikolata evdeki dolapta şuan, o doğum günü pastası şeker dolu, evde limonatalar, kekler yapılıyor. Büyükanneler, dedeler o şekerleri veriyor çocuklarınıza.
Hatta abur cubur dolapları olan evler var, bazı danışanlarım bana evde küçük çocuk var ya ondan abur-cubur oluyor diyor. Ben de "Asıl çocuk olan evde abur-cubur dolabı olmamalı" diyorum.

Şu an marketlerdeki ürünlerin içerdiği şeker kimyasal bir şeker. Bir dizi makine işlemi görüyor. Yani yapay. “Ama pancardan üretilmiş” diyenler bilmeli ki daha çok şeker pancarı üretmek için şu an aşırı suni gübre kullanılıyor. Eskiden küçücük ve şirin olan pancarlar şimdi eskisinden 10 kat büyük nerdeyse. Tabi ki bu arada topraktaki tüm zararlı kimyasallar pancarla şekere işleniyor, bir de bu yetmezmiş gibi rafine işleminden sonra beyazlatıcı kimyasallarla boyanıyor. Biz de bunu güle oynaya yiyip bir güzel bağımlı ve hasta oluyoruz.

En trajik olanı ise böyle bir kimyasalın çocuğunuzun genelde mutlu anılarında, hatta ödüllerinde olmasıdır. Bir şey başarınca ya da keyifli bir aile ortamında şeker tüketen çocuk, büyüdüğünde kendini mutlu ve başarılı hissetmek için şeker yemek istemez mi? Sizde de olmuyor mu bu sevgili yetişkinler; strese girince sadece fizyolojik olarak mı istediğinizi sanıyorsunuz şekeri? Mutlu bir anıyı canlı tutan, duygusal ve hatta bilinçdışı bir yönü de var. O bir duygu bastırıcı, o bir susturucu.

Maalesef bu konuda mücadele etmeniz gereken çok fazla şey var. Güçlü abur-cubur markalarının bilinçdışı reklamları, tüm sosyal ortamlar, okul. Tabi bir de “Çocuktur, yiyecek tabi şekeri” diyen büyükanneler ve büyükbabalar var. Eskiden şeker çok kıymetli ve çok pahalı bir şeymiş ama şimdi o şekere neler neler yapıyorlar piyasada ucuz olsun diye. Lütfen tatlı dille ve sabırla anlatın onlara şekerin kanserojen ve zararlı olduğunu.

Tamam, şeker kötü, anladık, peki siz şekerin serseri kankası FRUKTOZ’u biliyor musunuz? Fruktoz şeker tadı olan tüm kapalı paket ürünlerinde (çikolata, gofret, bisküvi, hazır dondurma vb.) var. Bu FRUKTOZ var ya tam bir serseri. Şaka yapmıyorum. Fruktoz vücudumuzdaki hiçbir enzim sistemini ve insülini takmadan hiçbir denetimden geçmeden hoop diye yağ asitlerine dönüşüveriyor. Yani elini kolunu sallaya sallaya güvenlik görevlisinden geçen ve hiç para ödemeden alışveriş yapan bir gangster. Bu yazdıklarımı bilimsel bir dille biraz açayım. Glikoz vücudumuza girerken enerji (ATP) ile kullanılıyor yani bir bedel ödüyor, insülin ve bazı enzimlerle denetleniyor ve hareketleri sınırlandırılıyor. Fruktoz bu enzim sistemlerinin denetiminden geçmeden enerji bedeli (ATP) ödemeden insüline pas vermeden doğrudan karaciğere gidiyor ve orda yağ asitlerine (trigliserit) dönüşüyor. Nerde birikiyor bu yağlar biliyor musunuz göbek deliğinin etrafında.

Son dönemlerde belinde yağ simidi ergen görenler el kaldırsın. Çok arttı değil mi? Çünkü tüm kapalı paketlerdeki dondurma, çikolata, gofret, bisküvi kola, gazoz, meyveli soda ve jelibonlarda mısırdan elde edilen fruktoz şurubu (mısır-glikoz şurubu olarak da geçiyor) var. Niye mi şeker yerine bunu kullanıyor gıda endüstrisi. Cevap çok basit, ucuuzz! Şekerden daha tatlı ve taşınması kolay yani çok daha karlı. Gidip size şeker pancarı ya da şeker kamışından şeker yapacaklarına GDO'lu mısırdan fruktoz şurubu yapıyorlar. Kimsenin sizin sağlığınızı düşündüğü yok aslında biraz uyanık olmakta fayda var.

Biraz ayrıntıya girelim, dikkatle okuyun. Şimdi acı bir gerçek daha: ülkemizde 2001 yılında şeker yasası ile mısır-fruktoz şurubu üretim kotası %10 olarak belirlenip daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla %15 e yükseltildi. Bu kotalar aşırı fruktozun insan sağlığına ciddi tehdit oluşturduğu kanıtlandığı için belirleniyor. Belki bilmek istersiniz gelişmiş ülkelerde bu kota tabi ki çok farklı. ABD 'de %2, Almanya 'da binde 8.9, Fransa 'da ise binde 4.9. Yorum sizin. Bizde kotalar çok yüksek çünkü gıda endüstrisi daha çok kar yapmak istiyor.

E siz de çok büyütüyorsunuz ne olacak biraz şeker versek dediğinizi duyar gibiyim. Ben bu konuda danışanlarıma da çok dil döküyorum çünkü başlarına ne gelse şekerden geliyor. Çok azı problem değil fazlası yavaşça öldürür. Öncelikle hiçbir canlının şekere ihtiyacı olmadığını şu anki beyaz şeker, mısır-fruktoz şurubunun insan tarafından üretilen bir kimyasal olduğunu, toksin olduğunu çok iyi anlayıp kabullenmemiz gerekiyor. Şu an Türkiye'deki çocukluk çağı obezitesinin tek ve en önemli sebebi küçük yaşlarda oluşturulmuş bu yanlış damak tadı ve bakış açıları. Çocukluk çağı obezitesi deyip geçmeyin, büyüyünce geçecek demeyin. Çocuğunuz normal kilonun üstündeyse bu şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, eklem problemleri, büyüme ve gelişme geriliği, psikolojik sorunları ve birçok kronik rahatsızlıkları olan çocuk demektir ve ileride de bu hastalıklardan muzdarip bir yetişkin olacaktır. Çocuğunuz şuan bu rahatsızlıkları anlayacak durumda değil ama siz onun koruyucu meleğisiniz ve ona yol gösterensiniz. Kusura bakmayın anne-babalar çocuğunuz fazla kiloluysa bunun tek sorumlusu sizsiniz bunu kabullenin ve yönetimi elinize alın.

Giyin farkındalık zırhlarınızı şövalye anne-babalar... Savaşmak zorundasınız çünkü bu endüstrinin ve reklamlarının artık ilk hedefi siz değilsiniz, masum çocuğunuz. Koruyun onları!

Ama hayır illa da şeker yiyeceğiz diyorsanız doğal, kimyasalsız olanı da var tabi ki.

Tarifleri gelecek yazılarımda bulabileceksiniz.

ÇOCUĞUNUZA ŞEKER YERİNE KOKAİN VERİR MİYDİNİZ?” ile ilgili 5 yorum

  1. Yazını gönül rahatlığıyla okudum:))
    Çünkü ek gıda döneminden itibaren çocuğuma şekeri kullanmadım, bunu bilinçli olarak okuduklarımdan, yaptığım araştırmalardan öğrendiklerimle uyguladım. Tatlandırma aracı olarak özellikle hurma olmak üzere kuru meyveleri kullandım. Şu an kızım 33 aylık ve son 2 ay hariç şeker hayatımızda yer bulmadı ama son 2 aydır sadece şekerli olarak dondurma yiyor ve onun miktarı da çok çok az. Elimden geldiğince de şekeri hayatımızdan uzak tutacağım.
    Eminim bu detaylı güzel yazınla birçok anne şeker konusunda daha hassas davranacaktır.
    Teşekkürler..

  2. yazınızda verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler. yaptıpınız 2 vurgu beni en çok etkileyen kısım oldu 1- hiçbir canlının şekere ihtiyacı yoktur. 2- çocuklarımız bu rahatsızlıkları anlayabilecek durumda değiller ama bizler onların koruyucu melekleriyiz ve kilolu çocuk varsa arkasında da buna sebep olan ebeveyn vardır.

  3. Bende muhallebi veya tatlı yapmak istedigim zaman icerisine muz veya bal koyuyorum.Elimden geldigince az dondurma yedirmeye calısıyorum. Makalede cok guzel ve yararlı bilgiler vardı. Bir solukta okudum. Teşekkürler Sn Muzda Irmak ve bu yazıyı bize ulastıran Adana da cocuk olmak platformu🙏🏻☺

  4. benim oglum da 33 aylik bugune kadar ne seker ne cikolata ne de dondurma hic bir sekilde yemedi.hatta bir gun bir magazaya gittik ayaza seker uzattılar ayaz almaadi ve bende yemez dedim…kasada bayan ayaz sekeri bilmiyor galiba diye bir sey soyledi…evet dedim bende hic vernedim o yuzden de tanımıyor…..sanki toplunda soyle bir izlenim var cocuk sa seker yer cikoltaa yer mukakak diye düşunuyorlar…ne kadar yanlis…bu yaziyi okusalar eminim bizim gibi dusunucelr

    teşekürler muzda

  5. Yazının dilini biraz provokatif buldum, yine de gayretleriniz için elinize sağlık. Şekere alternatif olarak ne öneriyorsunuz, meyveler mi? Onlarda da fruktoz yok mu, çünkü zaten fruktoz “meyve şekeri” diye biliyorum. Çocuğun dengeli beslenmesi için karbonhidratı nereden, ne şekilde temin edelim?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.