Kitaplar • 12 Nisan 2018
Yazar: Deniz Işık

PEARSON ÇOCUK KİTAPLARINDAN SEÇMELER

Merhaba Sevgili “Adana’da Çocuk Olmak” takipçileri;

Bu ay kızımın ve benim çok severek takip ettiğimiz ve kitaplarını çok başarılı bulduğumuz PEARSON yayınlarından seçtiğim bazı kitap önerilerinden bahsediyor olacağım. Sizlerinde bildiği gibi PEARSON çeviri kitaplar yayımlamaktadır. Bu nedenle yazarlar ve çizerler hep yabancıdır. Bazılarınız çeviri kitapları kendisine yakın hissetmiyor olabilir ama ben sanatın her dalının evrensel olduğunu ve ister resim, ister müzik, isterse edebiyat olsun farklı zevklere hitap edebileceğini düşünürüm. Belki bu tarz çalışmalardaki eser-çeviren uyumu ya da uyumsuzluğu da çeviri kitaplara önyargılı bakmanıza sebep olabilir ancak PEARSON kitapları bu uyum konusunda da çok başarılı.

PEARSON’ın yayımladığı hikâyelerin hepsinin ortak özelliği konularının çok farklı olması. Önyargıları kırması, “Hadi canım, bu kadarda olur mu?” dedirtmesi sanırım. Bu durum çizer ve çevirenle de birleşince çok güzel çalışmalar sunuyor biz okuyuculara. Uzun lafın kısası PEARSON ile tanıştığımız için mutluyuz. Takip ettiğim kadarıyla ebeveynler tarafından da oldukça ilgi görüyor. Tabii ki çok fazla çalışma var ama ben bizim tecrübe ettiklerimizi önereceğim. Bu doğrultuda sizler yeni kitaplarıyla da devam edebilirsiniz.

1. Köpekler Bale Yapmaz (2,5+ Yaş)

Yazarı Anna Kemp, çizeri Sara Ogilvie olan bu kitaptan sonra tanıtacağım diğer iki kitapta “Gergedanlar Krep Yemez” ve “Cesur Şövalye Sör Yeşil Benek” de aynı yazar ve çizere aitler. “Köpekler Bale Yapmaz” bizim ilk PEARSON kitabımız. Farklılıklara ve kalıplara bir meydan okuma söz konusu. Kim demiş köpekler bale yapmaz diye; bu köpek farklı, tuvaletten su içmiyor, terlikleri ısırmıyor, kedileri kovalamıyor. Müziği, dans etmeyi ve ay ışığını seviyor. Kendini köpek gibi hissetmiyor, balerin zannediyor. İşte burada tam da kalıp yargılarımıza değinmiş yazar. Bulut beyazdır, gökyüzü mavidir, iki kere iki dörttür. Ama artık işler böyle yürümüyor günümüzde. Hayal gücünüz, EQ (Emotional Intelligence) yani duygusal zekâ ve/veya yaratıcılığınız gibi farklı dinamikleri işin içinde tutan insanlar başarılı oluyor. Yani çocuklarımızı yaprak yeşil olur, mavi maymun olmaz diye sınırlandırırsak yaratıcılıklarını kaybedebilirler. Biz çevremizdeki çeşit çeşit evlere rağmen, hala o tek bacası tüten yanında tek bir ağaç olan evi çizmiyor muyuz?


2. Gergedanlar Krep Yemez (2,5+ Yaş)

Çocuklarımızı ne kadar sağlıklı dinliyoruz üzerine harika bir çalışmadır. Aslında büyüklerin de okuması gereken, ders niteliğinde bir hikâyedir. Begüm, her sabah olduğu gibi, mutfakta kahvaltı yapıyordu. Birden arkasından büyük, mor bir gergedan geçti ve masadaki tabaktan bir krep alıp yemeye başladı. Begüm, evde krep canavarı mor bir gergedan olduğunu ailesine anlatmaya çalıştı ancak anne ve babası çok çalışıyorlar ve işten yorgun dönüyorlardı. Begüm mor gergedanla arkadaş oldu. Mor gergedan ailesinden çok uzaklardaydı. Begüm ona ailesine ulaşması için yardım etmeye karar verdi. Ancak Begüm de kendi ailesinin yakın olmasına rağmen duygusal olarak uzak olmalarından şikâyetçiydi. Duygusal veya fiziksel uzaklık hangisi daha zordur acaba?

Elzem Güçlü Arslan’ın “Çocuklarla İletişim” seminerinde ben de vardım. Çocuklarımızın okulda geçirdikleri gün hakkında konuşmak istemediklerinin altında yatan nedenlerden bahsetti. En önemlisi bizim zamanında onları dinlememiş olmamız veyahut dinler gibi yapmamız olduğunu söylemişti. Evet, evde mor bir gergedan veya pembe bir kutup ayısı olduğunu söyleseler de onları dinlemeliyiz. Zira biz ebeveynler olarak çocuklarımızdan gelen sinyalleri doğru dinleyip algılayamazsak, ihmaller ve bunların neticesinde istismarlar oluşabilir. Kitabın giriş kısmında çok güzel bir yazı var: "Annenin ve babanın, seni çok sevdiklerini bilmene rağmen, bazen söylediğin şeyleri dinlemediklerini hissettiğin oldu mu?"


3. Cesur Şövalye Sör Yeşil Benek (4+ Yaş)

Tam bir cesaret öyküsü. PEARSON’ın en sevdiğim kitabıdır. Neden mi? Çünkü benimde bir minik kurbağam var da ondan. Bir kurbağa düşünün cesaretli mi cesaretli, maceracı mı maceracı, neler yapacak neler aslında ama ufak bir sorunu var kendisinin. Diğer tüm kurbağalardan minik, bir bezelye tanesi kadar. Bu kadar minik bir kahramanı kim ciddiye alırdı ki? İşte bu yüzden, bir an önce büyümeliydi ama nasıl? Benim kızımda boy, kilo bakımından ortalamanın biraz altında yaşıtları arasında. Bu yüzden ben sör yeşil beneği iyi anlıyorum. Hep kızıma demişimdir “Kızım önemli olan cüsse değil yürek ve beyin. Düşünsene insanoğlu sadece beyni ile koca koca hayvanları tedavi edebiliyor, oradan oraya taşıyabiliyor.” Küçük bir kurbağa fakat hayalindeki isime bakar mısınız? Cesur Şövalye Sör Yeşil Benek. Kahramanlıkları nesilden nesile geçecek bir kurbağanın öyküsü. Erkek çocuklar belki biraz daha fazla sevebilir. Ama kızlar içinde güzel mesajlar var. Mesela prensesin kılıcı var ve kendini koruyabiliyor. Kim demiş prensesler kendini koruyamaz diye, “Zogi ve Uçan Doktorlar”da da benzer bir konu var, prenses İnci’nin doktor olması gibi. Kitapların cinsiyeti olmamalı.


4. Kayıp Köpek Üzüm (3+ Yaş)

Claire Freedman & Kate Hindley, yazar ve çizeri olmak üzere yine PEARSON’dan küçük bir dostluk hikâyesi. Batu ve ailesi, şirin bir sahil kasabasından kocaman bir şehre taşınmıştı. Batu eski evlerini ve arkadaşlarını çok özlüyordu. Bir sabah, yolda yürürken bu gri şehirde kıpkırmızı bir şey takıldı gözüne Batu’nun. Kırmızı tasmalı, küçücük, sevimli bir köpek. İsmi tasmasında yazılıydı; “Üzüm”. Kaybolmuştu ve Batu ona sahip çıktı. Bu koca şehirde, tek arkadaşı olmuştu Batu’nun. Neler yapmadılar ki? Saklambaç oynadılar, karın gıdıklamaca, bisküvi gömme, sevgi yumağı ama akşam olunca Üzüm’e bir hüzün çöküyordu. Sürekli pencereden dışarı bakıyordu. Sanırım oda eski evini, sahibini özlüyor diye düşündü Batu ve harekete geçti. Üzüm’ün sahibini bulabilecek miydi? Bir yandan da bulmasa iyi olurdu çünkü Üzüm’e çok alışmıştı. Evlenme, boşanma, ölüm, taşınma gibi hayatlarımızı etkileyen durumlarla başa çıkmayı anlatan ve bizim önyargılı baktığımız bazı durumların aslında belki de bizim için pozitif getirileri olabileceğinden yola çıkan samimi bir öykü. Bir de işin içine kedi köpek vb. hayvanlar girince çocukları mest eden hikâyelerden. Boşanma ve yas tutma gibi, bizim bile güçlükle başa çıkmaya çalıştığımız konularda, çocuklar için yol gösterici böyle kitapların olması çok güzel.


5. Mamut Yıkama Rehberi (2,5+ Yaş)

Michelle Robinson & Kate Hindley yazar ve çizerinden bir PEARSON kitabı daha. İsminden de anlaşılacağı üzere evde bir mamutunuz varsa, nasıl yıkayacağım diye dert etmeyin. İşte size harika bir rehber. Kullanacağınız şampuan ve losyonlara kadar düşünülmüş. Bu yazarın “Zürafa Saklama Rehberi” isimli bir kitabı daha var. Biz onu henüz okumadık. Bir zürafa alırsak okuyabiliriz. Tahmin edebileceğiniz gibi mamutlar çok büyüktür ve tüyleri çok zor temizlenir. Ama endişeye gerek yok. Bu rehber sayesinde mamutunuzu yıkayabileceksiniz. Eğlenceli resimleri, absürt konuları ile bence sizinde evde bulunması gereken bir rehber. Belli mi olur? Belki hayvanat bahçesinden kaçan bir Mamut evinize yerleşir ve onu yıkamak zorunda kalabilirsiniz. Zaten çocuklarımızda bazen mamutlaşabiliyorlar. Ne kadar suyu sevseler de, özellikle kış aylarında onları banyoya ikna etmek için, bir rehber gerekebiliyor.


6. Tombik Ayı Kaybolunca (2+ Yaş)

Karma Wilson & JaneChapman yazar ve çizerinden, PEARSON’dan Tombik Ayı serinin bir kitabıdır. “Tombik Ayı Acıkınca”, “Tombik Ayı Hastalanınca”, “Tombik Ayı Uyuyunca”, “Tombik Ayı’nın Dişi Sallanıyor”, “Tombik Ayı Teşekkür Ediyor” ve “Tombik Ayı’nın Yeni Arkadaşı” serinin diğer kitaplarıdır. Bence 2+ yaştan başlanabilecek mükemmel bir seri. Konusu basit, yazılar az, resimler büyük ve güzel. Bizim kitabımızda kayboluyor Tombik Ayı. Ormanın derinliklerinde, zamanın nasıl geçtiğini anlamayan Tombik Ayı, fırtınanın da başlamasıyla yolunu kaybeder. Onun yardımına arkadaşları koşacaktır. Kitap sevgisine başlamaya da çok elverişli bir seri Tombik Ayı serisi. Bu seri aynı zamanda İngilizce ve Türkçe sesli e- kitap olarak da sunulmaktadır.


 

7. Nino Nerede? (3+ Yaş)

Fiona Woodcook tarafından yazılıp, çizilmiş yine bir PEARSON kitabı. Nino, çok iyi saklanıyordu. O kadar iyi saklanıyordu ki, bu konuda oldukça yetenekliydi. Nerede olursa olsun, Nino bir şekilde kendini gizlerdi. Bu, onun engel olamadığı bir şeydi. Oyunlarda da, saklambaçta hep o yenerdi. Ancak, bir gün Nino’nun evinde doğum günü partisi vardı. Tüm arkadaşları gelmişti, parti çok güzel geçiyordu. Nino, hadi saklambaç oynayalım dedi kikirdeyerek, tabi yine mükemmel bir şekilde saklandı. Arkadaşları, onu her yede aradılar fakat bulamadılar. Nihayet bulduklarında ise parti çoktan bitmişti. Nino, kendi doğum gününü saklandığı yerde tek başına geçirmişti. Bu durum, çok canını sıktı ve bir karar aldı Nino. Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Eğlenmek için kazanmanın ya da birinci olmanın şart olmadığını anlatan sevimli bir hikâye. Artık etrafta satışına rastlamasam da (satıştan kaldırılmış olabilir) “Nino Nerede?” başarılı bulduğum PEARSON kitaplarındandır.


Keyifli okumalar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.