Ebeveyn • 18 Şubat 2021
Yazar: Elzem Güçlü Arslan - Psikolojik Danışman

OYUNUN İLİŞKİDEKİ GÜCÜ

Geçtiğimiz haftalarda Oyuncu Ebeveynlik kitabının yazarı Lawrence J. Cohen ile online olarak gerçekleştirilen bir buluşmada kendisini dinleme fırsatı buldum. Benim için etkileyeci olan ifadelerini sizlerle de paylaşmak istiyorum:

“…Duygu çocuğun anadilidir. Duyguların da amacı bir nehir gibi akmaktır. Eğer önüne set çekerseniz nehir eninde sonunda taşacaktır. Bu taşkın olduğunda daha derin bir set çekmeniz gerektiğini düşünürseniz o zamanki taşkın daha da büyük olacaktır.”

“…Eğer çocuğun duygusu bir nehirse ebeveyn de bu nehrin iki yakasıdır. Nehir yakası, nehre ne kadar soğuk olacağını söylemez, ne kadar hızlı ya da derin olacağını söylemez. Nehir yakası,  o nehri nazikçe tutar.”

Ebeveyn, Çocuk ve Duygular

Çocukların duyguları kadar kıymetli olan şey; duygularını anlamamız, kabul etmemiz ve bu duygularına alan açıyor olmamız. Tüm bunları konuşmak, yazmak kolay olsa da günlük hayatta gerçekleştirmek her zaman mümkün ya da kolay olmayabilir. Böyle zamanlarda, bu durumların yalnızca farkına varıyor olmamız ise önemli bir adım, önemli bir başlangıç.

Sizlerin de belki sıkça duyduğu gibi, çocuklar duygularının koşulsuz kabul edildiği ortamlarda kendilerini değerli hissediyorlar. Kabul edilmediği durumlarda ise şöyle düşünebiliyorlar: “Hissetmemem gereken bir duyguya sahibim. Öyleyse benimle ilgili ters giden bir şeyler var.”, “Bu hissettiğim duygum değersiz ve anlamsız. Bu şekilde hissetmemeliyim.” Örneğin, yeni bir ortama girdiğinde uyum sağlamak için zamana ihtiyaç duyan çocuğunuza utanılacak bir şey olmadığını söylemek çocuğun bu düşüncelere kapılmasına neden olabiliyor. Aynı şekilde; oyuncağının takılabilecek bir parçası yerinden çıktığı için ağlayan çocuğunuza bu kadar üzüleceği bir durum olmadığını ifade etmek çocuğunuza bu düşünceler için zemin oluşturabiliyor. Bu yazımda duyguların oyunlar aracılıyla dışavurumu konusunda çocuklara nasıl alan açabileceğiniz ve oyun üzerinden nasıl ilişki kurabileceğiniz üzerinde duracağım.

Ebeveyn, Çocuk ve Oyun

Oyunları, çocukların kontrol hissini deneyimledikleri nadir anlardan biri. Kontrol edemedikleri birçok durumun olduğu hayatlarında bir şeyleri kontrol ediyor olma hissi çocuklar için sağaltıcı ve rahatlatıcı. Günlük hayatta yaşadıkları deneyimleri kendi kontrolü altında tekrardan yapılandırabilecekleri özgür bir alan aynı zamanda. Bu tür oyunlar oynamak sizin için alışılmadık olabilir. Fakat kendinize bir şans verin; oyun oynadıkça, oyunun içine girdikçe bu becerinizin geliştiğinin farkına varabilirsiniz.İyi haber şu ki; bu oyunlar için çok fazla şeye ihtiyacınız yok. İhtiyacınız olan şey çocuğunuz ve siz. Buradaki ‘siz’ kelimesi aynı zamanda sizin başka şeylere dağılmayan ilgi ve dikkatinizi, koşulsuz kabulünüzü içeren kapsamlı bir kelime. Çok fazla oyuncağa ise gerek yok. Belki, taşıtlar, hayvanlar, evler, bebekler, doktor ya da tamir aletleri, minik insan figürleri, bloklar vs. size eşlik edebilir. Tabii çocuğunuz eşlik etmelerine ihtiyaç duyuyorsa. Siz ve çocuğunuz dışında oyuna katılacakları belirledikten sonra yapılacak şey basit. Kendinizi akışa bırakmak. Size söylenenleri yapmak. Eğer bir kediyseniz bir kedi, bir arabaysanız bir araba gibi davranmak. Ne yapacağınızı bilmediğiniz durumlarda ise ona sormak: “Şimdi ne söyleyeyim? Nasıl davranayım?” Çocuklar bir şey istemediği gibi gittiğinde sizi düzeltme konusunda çok başarılılar. O nedenle kendinizi onun kontrolüne bırakma konusunda içiniz rahat olabilir. Bırakın kuralları koysun, rolleri dağıtsın, akışı kurgulasın. Bu minik zaman dilimi onun kontrolü elinde tuttuğu sizin de bir yetişkin olarak kontrolü elden bırakma şansınızın olduğu büyüleyici bir an.

Bu oyunlar çocuğunuzun duygularını ifade etmesine, günlük hayatta kendisi için zorlayıcı olan olayların üstesinden gelmesi konusunda çocuklara yardımcı olacaktır. Ayrıca aranızdaki bağın güçlenmesi için destekleyicidir.

Oyun ve Bağlanma

Ebeveyn Kitap Kulübü’nde kitaplarını severek okuduğumuz Aletha J. Solter’ın‘Oyun Oynama Sanatı’ isimli kitabında ele aldığı bağlanmayı geliştiren farklı oyun türlerinden biri yukarıda yazdığım gibi, çocukları yönlendirmediğimiz, kontrolün onda olmasına fırsat verdiğimiz oyunlar. Diğerlerinden bazıları ise; saçma oyunlar, gücün çocukta olduğu oyunlar, fiziksel temas içeren oyunlar, işbirliğine dayanan oyunlar.

Saçma Oyunlar:Sizin ya da çocuğunuzun bilinçli olarak anlamsız hareketler yaptığı ya da duyguları veya çatışmaları eğlenceli biçimde abartarak oynadığı oyunlardır.(Aletha J. Solter.)Bu tür oyunları her ikiniz de başlatabilirsiniz, korkuları olan çocuklara, ya da sizinle işbirliği yapma konusunda zorluk yaşayan çocuğunuza iyi gelecektir. Bu oyunlar yanlış söylenen kelimeleri, abartılı yaşanan duyguları ya da abartılarak sergilenen davranışları içerebilir. Bu abartılı davranışlar beraberinde kahkahayı da getirecektir.

Gücün Çocukta Olduğu Oyunlar: Bu tür oyunlar genellikle hareket içeren oyunlardır. Çocuğunuzun sizi üfleyip devirmesini, sizden hızlı koşarak sizi yakalamasını, bir boğuşmada sizi alt etmesini içerebilir. Bu oyunlarda sıklıkla şahit olacağınız kahkaha eğlenceli olduğu kadar iyileştirici olabilir.

Fiziksel Temas Gerektiren Oyunlar: Dokunma çocukların hayatlarındaki önemli ihtiyaçlardan biridir. Fiziksel dokunma, stresi dindirebilir, kaygı ve depresyonu azaltabilir ve huzuru artırabilir. (Bernard&Brazelton)Çocuğunuzun sınırlarına saygı göstererek, onun sözlü ya da sözlü olmayan mesajlarına duyarlı bir tutum sergileyerek oynayacağınız fiziksel teması içeren oyunlar aranızdaki bağı güçlendirecektir. Örneğin, el ele dans edebilir, dizlerinizin üzerinde bir uçakmışçasına uçurabilir, şişkin yanaklarınızı karşılıklı patlatma oyunu oynayabilirsiniz.

İşbirliğine Dayanan Oyunlar:İşbirliği yaptığınız oyunlar, aranızdaki bağı güçlendirecektir. Birlikte bir hikaye tamamlamak, birlikte bir şeyler inşa etmek, topu örtünün üzerinde düşürmeden birbirinize geçirmek, bir nesneyi düşürmeden birlikte taşımaya çalışacağınız bir oyun kurgulamak eğlenirken işbirliği yapmanıza hizmet edecektir.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.